Hikemi Tarzın Öncüsü Kimdir ?

Kapagan

Global Mod
Global Mod
Hikemi Tarzın Öncüsü Kimdir?

Giriş

Hikemi tarz, özellikle klasik Türk edebiyatında önemli bir yer tutar. Felsefi ve didaktik öğelerle yoğrulmuş bu tarz, bireysel ve toplumsal meseleler üzerine derinlemesine düşünmeyi amaçlayan bir yazım biçimi olarak tanımlanabilir. Hikemi tarz, edebi eserlere yalnızca edebi değer katmakla kalmaz, aynı zamanda insanlık hallerini ve evrensel hakikatleri sorgulayan bir düşünce biçimi sunar. Bu yazıda, hikemi tarzın kökenleri, gelişimi ve öncüsü kimdir sorusu üzerine derinlemesine bir inceleme yapacağız.

Hikemi Tarz Nedir?

Hikemi tarz, kelime anlamıyla “hikmet” kelimesinden türemektedir. Hikmet, bilgelik, derin bilgi ve doğruyu bulma anlamına gelir. Hikemi tarzda yazılan eserlerde, yazarlar genellikle felsefi bir bakış açısı benimser ve eserlerinde insanın varlık, yaşam, ölüm, adalet, ahlak gibi temel sorulara dair görüşlerini aktarırlar. Bu tarzda yazılan eserlerde, özlü ifadeler ve derin anlamlar ön plana çıkar. Aynı zamanda hikemi tarz, didaktik bir yön taşır; yani okuyucuyu eğitmek, öğretmek amacı güder.

Hikemi Tarzın Doğuşu ve Tarihsel Süreci

Hikemi tarzın temelleri, İslam düşüncesinin ve tasavvufunun etkisiyle atılmıştır. İslam felsefesinin başlangıç dönemlerinde, özellikle Aristo’nun öğretilerinin etkisiyle başlayan hikemi anlatımlar, zamanla Türk edebiyatına da yansımıştır. Bu tarz, Batı düşüncesinden de beslenerek zaman içinde daha da zenginleşmiş ve gelişmiştir.

Türk edebiyatında hikemi tarzın önemli temsilcileri, çoğunlukla Divan edebiyatının büyük şairleri arasında yer alır. Ancak, hikemi tarzı en belirgin şekilde işleyen şairlerin başında, özellikle 16. yüzyılda yaşamış olan **Fuzuli** ve **Baki** gibi isimler öne çıkmaktadır.

Fuzuli: Hikemi Tarzın Öncüsü

Hikemi tarzın Türk edebiyatındaki en önemli temsilcisi olarak kabul edilen isimlerden biri **Fuzuli**’dir. 16. yüzyılda yaşamış olan Fuzuli, hem aruz ölçüsünde yazdığı gazellerle hem de mesnevi türündeki eserleriyle edebiyat dünyasına derin izler bırakmıştır. Fuzuli, şiirlerinde sıkça insanın varoluşsal sorunları, aşk, acı, ölüm ve insan ruhunun derinliklerini sorgulamıştır. Bu yönüyle Fuzuli, dönemin ötesine geçerek insanı anlamaya çalışan, bireysel ve toplumsal meseleleri derinlemesine irdeleyen bir şair olarak tanınır.

Fuzuli'nin "Su Kasidesi" adlı eserinde, aşkın ve ruhsal olgunlaşmanın önemli bir temaya dönüştüğünü görürüz. Aynı zamanda, insanın ölümsüzlüğü ve hayatın geçici olduğu anlayışını işlemektedir. Bu felsefi bakış açısı, Fuzuli’nin hikemi tarzını benimsemesinde etkili olmuştur.

Baki ve Hikemi Tarz

Bir diğer önemli isim de **Baki**’dir. Baki, daha çok gazelleriyle tanınan ve Divan edebiyatının zirve isimlerinden biridir. Baki’nin şiirlerinde estetik ve güzellik ön plana çıksa da, derin bir felsefi bakış açısı da gözlemlenmektedir. Şairin “Kanuni Mersiyesi” gibi eserlerinde tarihsel olaylar üzerinden, insanın evrendeki yerini ve kaderini sorgulayan bir yaklaşım ortaya çıkmıştır.

Baki’nin şiirlerinde, hikemi tarza özgü özlü ve derin anlamlar bulunmaktadır. Baki'nin şiirlerinde kullandığı dil, hem estetik hem de düşündürücüdür. Hikemi tarzın, bireysel anlamdaki içsel çatışmalar ve toplumsal olaylar üzerine derinlemesine düşüncelerle şekillenen bu örnek, Baki’nin şairliğini pekiştiren unsurlardan biridir.

Hikemi Tarzın Temel Özellikleri

Hikemi tarzın temel özellikleri, özellikle felsefi derinlik, didaktik amaç ve insan ruhunun derinliklerine inmeye yönelik bir arayışla şekillenmiştir. Şair ya da yazar, çoğunlukla toplumun ve bireyin psikolojik, sosyal ve ahlaki sorunlarını dile getirir. Bu tür eserlerde, her zaman bir ders verme amacı güdülür. Şairin ya da yazarın ifade biçimi, özlü ve anlamlı olur. Anlatımda sade olmanın yanında, bazen de kelime oyunları, sembolizm ve metaforlar kullanılarak derin anlamlar ifade edilir.

Ayrıca hikemi tarzda genellikle doğa unsurlarına ve dünyevi meselelerin evrensel bir boyutta ele alındığına da rastlanır. Eserlerde çok fazla metafizik öğe bulunabilir. Bununla birlikte, dinî temalar da sıkça işlenir; insanın Tanrı ile ilişkisi, ahiret inancı ve varoluşun amacı gibi konular, hikemi tarzın eserlerinde sıkça rastlanan temalar arasında yer alır.

Hikemi Tarzın Modern Türk Edebiyatına Etkisi

Hikemi tarz, sadece Divan edebiyatında değil, aynı zamanda modern Türk edebiyatında da önemli bir yer tutmuştur. Özellikle **Namık Kemal** ve **Ziya Paşa** gibi Tanzimat dönemi şairleri, hikemi tarzın izlerini taşıyan eserler vermiştir. Bu şairler, halkı eğitme ve toplumu aydınlatma amacıyla yazmış ve bu doğrultuda felsefi içerikli eserler ortaya koymuşlardır. Ancak, hikemi tarz bu dönemde bir tür yenilik kazanmış, daha da halklaştırılmıştır.

Sonuç

Hikemi tarz, Türk edebiyatında felsefi düşünceyi ve insanlık hallerini derinlemesine işleyen bir akımdır. Fuzuli, Baki ve daha sonraki dönemlerdeki edebiyatçılar, bu tarzın öncüsü olarak edebiyatımıza önemli katkılarda bulunmuşlardır. Hikemi tarz, zamanla edebiyatın farklı dönemlerine de ilham vermiş, her dönemde yeniden şekillenen bir anlayışla varlığını sürdürmüştür. Hem edebi hem de felsefi anlamda önemli bir yer tutan bu tarz, insanlık ve evrensel hakikat üzerine düşünmeyi amaçlayan bir dilin ve anlatımın ifadesidir.